Kovid-19 kısıtlamalarında avcılığın durma noktasına gelmesi, ülkede geyikle beslenen yırtıcı hayvanların bulunmaması nedeniyle sayıları 957 yıl önceki hale gelerek 2 milyonu aşan geyiklerin ekosisteme etkileriyle başa çıkmanın yolları aranıyor.
İngiltere Avcılık ve Doğa Koruma Derneği (BACS) yetkilileri ve geyik eti ticaretiyle uğraşan işletmeciler, AA muhabirine yaptıkları açıklamalarda, avlanma yöntemiyle popülasyonun aşırı artmasının önüne geçileceğini öne sürerken, Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler (PETA) örgütü ise doğal alanların düzenlenmesi ve doğum kontrolü yöntemleriyle geyik popülasyonunun yönetilebileceğini savunuyor.
Aslan, vaşak ve kurt gibi geyikle beslenen yırtıcıların yaşamadığı İngiltere’de geyik sayısı avcılık faaliyetleriyle düzenleniyor. Ancak salgın döneminde avcılar hem sokağa çıkamadı hem de avladıkları geyikleri satacak restoran veya otel bulamadı.
BASC Geyik Yönetim Birimi Başkanı Martin Edwards’a göre, geyik popülasyonu yönetimi çalışmaları, salgın döneminde getirilen kısıtlamalar nedeniyle sekteye uğradı. Yaklaşık 150 bin üyeli 115 yıllık kurumun verilerini paylaşan Edwards, “Tahmini geyik sayısı 2 milyon. İngiltere’nin Normanlar tarafından fethinden (1066) bu yana en büyük geyik popülasyonu ile karşı karşıyayız. Ülkede 6 tür geyik farklı bölgelerde ve farklı yoğunlukta yaşıyor.” dedi.
Geyikler genç ağaçların yetişmesine engel
Yaklaşık 100 bin iz süren kayıtlı avcının, geyik popülasyonunu sürdürülebilir seviyelerde tuttuğunu kaydeden Edwards, 957 yıl sonra sayıları 2 milyona ulaşan geyiklerin çevreye zarar vermeye başladığını söyledi.
Bu büyüklükteki geyik popülasyonunun otlamasından gezinmesine her hareketiyle doğal flora ve faunayı olumsuz etkilediğini kaydeden Edwards, “Bu yoğunlukla ormanlara, tarım arazilerine ve doğal mirasımıza zarar verebilir. Geyikler ormanlarda yetişkin ağaçların kabuklarını ve alçak dallarını yiyerek, genç ağaçları ise öldürerek planlı ormancılığı ve doğal yenilenme süreçlerini olumsuz etkiliyor.” ifadelerini kullandı.
BASC’nin geyik popülasyonunun sürdürülebilir seviyeye getirilmesine ilişkin paylaştığı tavsiyelere göre, yıllık 350 bin geyiğin avlanması gerekiyor. Edwards, avlanan hayvanların etinin daha geniş kitlelere ulaştırılmasıyla hem ekonomiye katkı sağlanacağını hem de ihtiyaç sahiplerine destek olunacağının altını çizdi.
“Yüzde 50’sinin avlanması lazım”
Ülkede cinsiyete göre dönemsel ya da bölgesel olarak av yasağı olsa da 12 ay geyik avı yapılabiliyor. Avlanan geyikler, “game” adı verilen geyik kasaplarına satılırken buradan da büyük oranda yemek firmalarına, otellere ve restoranlara satılıyor.
Ülkenin tanınmış geyik mezbahalarından Vicars Game’in 1962’den beri bu mesleği icra eden tecrübeli kasaplarından Alan Hayward, salgından sonra kesimhaneye gelen geyik sayısında yüzde 30 artış olduğunu, “Geyik o kadar çok ki avcılar başa çıkamıyor.” sözleriyle ifade etti.
Hayward, geyik miktarının artmasıyla fiyatlarda düşüş olduğunu belirterek geyik etinin İngiltere’de kuzu ve dana etinden daha ucuz hale geldiğini söyledi.
Bir diğer geyik mezbahası Hampshire Game Müdürü Stephen Crouch, fiyatların 2018’e göre neredeyse yüzde 50 düştüğüne işaret etti.
Crouch, salgın öncesi yıllık 15 bin geyik alırken bu yıl 20 ila 25 bin geyik aldıklarını kaydetti. Fiyatların düşmesiyle geyik etinin ihtiyaç sahiplerine gönderilmeye başlandığını belirten Crouch, “Gıda yardımı yapan dernekler bizden 1,5 ton geyik eti alıp ihtiyaç sahiplerine dağıttı.” dedi.
Artan geyik nüfusunun çevre için zararlı olduğunu ifade eden Crouch, kontrol için tek yöntemin avlamak olduğunu belirtti.
Kaynak: AA